Şirketlerde önyargılı dili tespit eden ve gerçek zamanlı alternatifler öneren bir araç olan Witty Works'e göre, çeşitli çalışanlardan oluşan bir grubun çevresel sorunların farklı alanları ve toplulukları nasıl etkilediğinin farkında olma olasılığı daha yüksek ve bu da şirketin şu stratejileri uygulamaya koymasına olanak tanıyor: Yerel ihtiyaçları yansıtır.
Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO), cinsiyetler arasında dengeli katılımın, bu örgütün oluşturduğu standartların kalitesini ve uygulanabilirliğini artırdığını ve bunun da tüm sektörlerde ilerleme ve yenilik dürtüsü anlamına geldiğini ekliyor.
Jacques, Expansión'a Lenovo'da kapsayıcılığın yalnızca çalışanlarını ve onların farklı kültürleri veya cinsiyetleri nasıl temsil ettiğini düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda ürettikleri ürünlerin de bu mührü taşıması için çalıştıklarını söyledi.
Şirket içinde örnek olarak Jaques, yönetim fonksiyonlarının %29,4'ünün kadınlar tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Bu arada, Lenovo'nun en son ESG raporu, 2025/26 hedefinin, dünya genelinde yönetici pozisyonlarındaki kadınların temsilinin 2020'deki %20'den %27'ye çıkması olduğunu belirtiyor.
“Aslında odaklanmak istediğimiz şey fırsatlar sağlamak (…) kadınların ve yeterince temsil edilmeyen azınlıkların liderlik pozisyonlarında temsilini geliştirmek için bir hedef belirledik (…) Her lider, İK ortaklarıyla birlikte çalışarak, kendi yol haritasını bulmaya çalışır. genel hedeflerimize ulaşmak” diye açıkladı ESG lideri.
Katılım, teknoloji ve yapay zeka
Statista'ya göre yapay zeka, kısa ve orta vadede en büyük ekonomik projeksiyona sahip teknolojik alanlardan biri. Öyle ki, pazarın değeri 2026 yılına kadar 300.000 milyon dolar sınırını aşabilir. Bu rakam, endüstrilerden, şirketlerden ve elbette son kullanıcılardan giderek daha fazla insanın bu teknolojiyle donatılmış araçları kullanmasıyla bağlantılıdır.
Ancak geliştiricilerin hala mücadele ettiği bir alan var, o da yapay zeka önyargısı. IBM bunu, algoritmanın orijinal anlama verilerini bozan, çarpık ve potansiyel olarak zararlı sonuçlara yol açan insan önyargılarından kaynaklanan önyargılı sonuçların ortaya çıkması olarak tanımlıyor.
Jaques'in bakış açısına göre bu, yapay zekayı ve insanları sürekli güncelleme ve eğitme çalışması anlamına geliyor. Bununla sistemleriniz daha iyi çalışabilir ve daha fazla ve daha fazla çeşitlilikte insanı kapsayabilir. Yönetici, farklı yüz şekillerinin, cilt tonlarının, saç tiplerinin, göz renginin, burun şekillerinin, dudakların, yanakların ve hatta engellilik durumlarının dikkate alınması gereken bir husus olan yüz tanımayı örnek olarak gösterdi.
Öte yandan firmanın tasarımlarının çeşitli kullanıcıların kullanımına uygun olup olmadığını da değerlendirdiğini söyledi.
“Hem çalışanlarımız hem de ürünlerimiz açısından farklı kullanıcılar için tasarlandıklarından emin olmak için yapay zekayı ve donanımı inceliyoruz.”
Ancak dijital katılım yalnızca teknolojiye erişimle ilgili değil, aynı zamanda dijital hayata tam olarak katılma, engelleri ortadan kaldırma ve becerileri geliştirme olasılığıyla da ilgilidir. Jaques, Lenovo Vakfı aracılığıyla bu konu üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
“Vakfın bir tür çifte odağı var; biri para bağışı, diğeri ekipman bağışı (…) ve üçüncüsünü de eklemek isterim, bilgi aktarımıyla başlıyoruz” yorumunu yapıyor.
Lenovo'nun hayırseverlik kolu, geleceğin bilim insanlarının eğitim ve güçlendirilmesinde eşit şartlara sahip olmasına yardımcı olmak için teknolojisini ve küresel erişimini kullanıyor. Buna ek olarak Jaques, ortaklarına yapay zeka kullanımı ve daha büyük bir sosyal etki yaratmak için bundan nasıl yararlanabilecekleri konusunda eğitim verdiklerini söylüyor.
Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO), cinsiyetler arasında dengeli katılımın, bu örgütün oluşturduğu standartların kalitesini ve uygulanabilirliğini artırdığını ve bunun da tüm sektörlerde ilerleme ve yenilik dürtüsü anlamına geldiğini ekliyor.
Jacques, Expansión'a Lenovo'da kapsayıcılığın yalnızca çalışanlarını ve onların farklı kültürleri veya cinsiyetleri nasıl temsil ettiğini düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda ürettikleri ürünlerin de bu mührü taşıması için çalıştıklarını söyledi.
Şirket içinde örnek olarak Jaques, yönetim fonksiyonlarının %29,4'ünün kadınlar tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Bu arada, Lenovo'nun en son ESG raporu, 2025/26 hedefinin, dünya genelinde yönetici pozisyonlarındaki kadınların temsilinin 2020'deki %20'den %27'ye çıkması olduğunu belirtiyor.
“Aslında odaklanmak istediğimiz şey fırsatlar sağlamak (…) kadınların ve yeterince temsil edilmeyen azınlıkların liderlik pozisyonlarında temsilini geliştirmek için bir hedef belirledik (…) Her lider, İK ortaklarıyla birlikte çalışarak, kendi yol haritasını bulmaya çalışır. genel hedeflerimize ulaşmak” diye açıkladı ESG lideri.
Katılım, teknoloji ve yapay zeka
Statista'ya göre yapay zeka, kısa ve orta vadede en büyük ekonomik projeksiyona sahip teknolojik alanlardan biri. Öyle ki, pazarın değeri 2026 yılına kadar 300.000 milyon dolar sınırını aşabilir. Bu rakam, endüstrilerden, şirketlerden ve elbette son kullanıcılardan giderek daha fazla insanın bu teknolojiyle donatılmış araçları kullanmasıyla bağlantılıdır.
Ancak geliştiricilerin hala mücadele ettiği bir alan var, o da yapay zeka önyargısı. IBM bunu, algoritmanın orijinal anlama verilerini bozan, çarpık ve potansiyel olarak zararlı sonuçlara yol açan insan önyargılarından kaynaklanan önyargılı sonuçların ortaya çıkması olarak tanımlıyor.
Jaques'in bakış açısına göre bu, yapay zekayı ve insanları sürekli güncelleme ve eğitme çalışması anlamına geliyor. Bununla sistemleriniz daha iyi çalışabilir ve daha fazla ve daha fazla çeşitlilikte insanı kapsayabilir. Yönetici, farklı yüz şekillerinin, cilt tonlarının, saç tiplerinin, göz renginin, burun şekillerinin, dudakların, yanakların ve hatta engellilik durumlarının dikkate alınması gereken bir husus olan yüz tanımayı örnek olarak gösterdi.
Öte yandan firmanın tasarımlarının çeşitli kullanıcıların kullanımına uygun olup olmadığını da değerlendirdiğini söyledi.
“Hem çalışanlarımız hem de ürünlerimiz açısından farklı kullanıcılar için tasarlandıklarından emin olmak için yapay zekayı ve donanımı inceliyoruz.”
Ancak dijital katılım yalnızca teknolojiye erişimle ilgili değil, aynı zamanda dijital hayata tam olarak katılma, engelleri ortadan kaldırma ve becerileri geliştirme olasılığıyla da ilgilidir. Jaques, Lenovo Vakfı aracılığıyla bu konu üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
“Vakfın bir tür çifte odağı var; biri para bağışı, diğeri ekipman bağışı (…) ve üçüncüsünü de eklemek isterim, bilgi aktarımıyla başlıyoruz” yorumunu yapıyor.
Lenovo'nun hayırseverlik kolu, geleceğin bilim insanlarının eğitim ve güçlendirilmesinde eşit şartlara sahip olmasına yardımcı olmak için teknolojisini ve küresel erişimini kullanıyor. Buna ek olarak Jaques, ortaklarına yapay zeka kullanımı ve daha büyük bir sosyal etki yaratmak için bundan nasıl yararlanabilecekleri konusunda eğitim verdiklerini söylüyor.