Washington Post’un nüfus sayımı dataları ve öbür tarihi kayıtlara dayandırarak yaptığı araştırma, ABD Kongresi üyelerinin köle sahipliği tarihine ışık tuttu.
Araştırmaya nazaran, 18, 19 ve 20. yüzsenelerda Kongrede bakılırsav yapanların en az 1700’ü hayatlarının bir devrinde köle sahibi oldu.
Köle sahibi olan Kongre üyeleri içinde 1832’de 468 kölesi olan Maryland Senatörü Edward Lloyd V ve 1820’de köleliği yasal hale getirmek için çalışan Illiniois Senatör Elias Kent Kane üzere isimler bulunuyordu.
Kuzey eyaletlerde 19. yüzyılda köleliği yasaklayan kanunların devreye girmesi ile köle sahibi olan Kongre üyelerinin sayısı düşerken, New York, New Jersey, Pennsylvania üzere biroldukça eyalette 1820’lere kadar köle sahibi olan Kongre üyeleri var olmaya devam etti.
Takvimler 1860 ve 1861’i gösterdiğinde ise ABD’de Kongre üyelerinin yüzde 20’si hala köle sahiplerinden oluşuyordu.
Araştırma, 20. yüzyılın başlarına kadar köle sahibi bireylerin Kongre’de bakılırsav yapmaya devam ettiğini ortaya koyarken, bu köle sahiplerinin birçoklarının Kongredeki kölelik tartışmalarına katıldığı ve anayasanın yazım sürecinde yer aldığının altı çizildi.
Araştırmaya nazaran, 18, 19 ve 20. yüzsenelerda Kongrede bakılırsav yapanların en az 1700’ü hayatlarının bir devrinde köle sahibi oldu.
Köle sahibi olan Kongre üyeleri içinde 1832’de 468 kölesi olan Maryland Senatörü Edward Lloyd V ve 1820’de köleliği yasal hale getirmek için çalışan Illiniois Senatör Elias Kent Kane üzere isimler bulunuyordu.
Kuzey eyaletlerde 19. yüzyılda köleliği yasaklayan kanunların devreye girmesi ile köle sahibi olan Kongre üyelerinin sayısı düşerken, New York, New Jersey, Pennsylvania üzere biroldukça eyalette 1820’lere kadar köle sahibi olan Kongre üyeleri var olmaya devam etti.
Takvimler 1860 ve 1861’i gösterdiğinde ise ABD’de Kongre üyelerinin yüzde 20’si hala köle sahiplerinden oluşuyordu.
Araştırma, 20. yüzyılın başlarına kadar köle sahibi bireylerin Kongre’de bakılırsav yapmaya devam ettiğini ortaya koyarken, bu köle sahiplerinin birçoklarının Kongredeki kölelik tartışmalarına katıldığı ve anayasanın yazım sürecinde yer aldığının altı çizildi.