DSAG alarm veriyor: Walldorf merkezli yazılım şirketi, Almanca konuşan SAP kullanıcı temsilcilerinin gözünde, yeniliklerin gelecekte yalnızca bulutta sunulacağını duyurarak çok sayıda düzenli müşterisini hayal kırıklığına uğratıyor.
Duyuru
Premium süreçler yalnızca bulut müşterileri için mi?
Son üç aylık bilanço konferansında SAP başkanı Christian Klein, en büyük yeniliklerin – sözde “premium” süreçler – yalnızca bulutta sunulması gerektiğini duyurdu. Bunlara yalnızca DSAG’ın GROW-with-SAP veya RISE-with-SAP sözleşmeleri aracılığıyla S/4HANA Cloud, Public Edition veya SAP S/4HANA Cloud, Private Edition kullanılırken erişilebilir olmalıdır. Somut olarak bu, şirket içi müşterilerin, müşteriye dönük hiper ölçekleyicilerin veya yönetilen hizmet sağlayıcıların hariç tutulduğu anlamına gelir. Yapay zeka tarafından desteklenen premium süreçler, CO₂ emisyonları izleme için “yeşil” defter (Green Ledger) ve SAP PaaS BTP (İş Teknolojisi Platformu) ortamının ana uzantıları, bu nedenle, RISE dışında SAP paketleri ile barındırılan bir hiper ölçekleyici uygulaması için uygun olmayacaktır. şirket içi kurumsal yazılım dağıtımları için hala kullanılabilir.
DSAG (Almanca konuşan SAP kullanıcı grubu) için Klein’ın finansal analistlere ürün stratejisiyle ilgili açıklamaları, önceki ifadelerden 180 derecelik bir dönüşü temsil ediyor: “SAP daha önce iyileştirmeleri bulut tabanlı hizmetler sunmakla sınırlamak istemediğini belirtmişti. Açıklama büyük bir darbe. Bu bir paradigma değişikliği anlamına geliyor, “DSAG patronu Jens Hungershausen, SAP başkanını ağır bir şekilde eleştirdi. Geçmişte kullanıcı temsilcileri, yazılım üreticisini şirket içi müşterilere yeterince ilgi göstermediği ve bulut tabanlı yeniliklere ve tekliflere çok fazla odaklandığı konusunda defalarca uyardı. DSAG’ın SAP uzmanları, bulut münhasırlığı için herhangi bir teknolojik neden bulamadığından, ev ve bahçe sağlayıcılarında iki sınıflı bir toplum olduğu izlenimi edinildi.
Teknik olarak, özel bulut ve şirket içi sürüm neredeyse aynıdır
DSAG temsilcilerinin açıkladığı gibi, RISE with SAP ve Grow with SAP, temelde S/4HANA Private Cloud veya S/4HANA Public Cloud içeren iki ticari pakettir. Ancak, özel buluttaki kurumsal yazılım, nihayetinde farklı bir işletim ve lisanslama modeli tarafından sağlanan şirket içi bir teknolojidir. DSAG’ın bakış açısına göre bu, yeniliklerin neden yerel müşterilere de sunulmaması gerektiği sorusunu gündeme getiriyor.
Kullanıcı temsilcileri, potansiyel açısından genel bulutun önceliğini hala anlayabilir, ancak yapay zeka veya Green Ledger gibi büyük yeniliklerle münhasırlığını anlayamaz. Onlar için bu, Walldorfer’ın tesis içi harcamalar pahasına bulut lehine verdiği tamamen girişimci bir kararı temsil ediyor. SAP, müşterilere yapılan yatırımlardan ödün vermeden buluta ve yeni nesil ERP’ye sorunsuz geçiş için net geliştirme yollarını aynı anda göstermezse güven oluşturur,” diye uyarıyor Hungershausen.
Yönetim kurulundaki meslektaşı Sebastian Westphal, “Orijinal bakımın 2040’a kadar uzatılacağı duyurusu ile SAP, S/4HANA için yenilikler sunma ve böylece müşterilere istikrar sözü verme sözü verdi” diye ekliyor. Ve yine: “Müşterinin bakış açısına göre, şimdi şu soru ortaya çıkıyor: Sistem sürekli olarak yeniliklerle beslenmiyorsa ve böylece şirketin ihtiyaçlarının ötesinde geliştirilmiyorsa, belirtilen alanlar olmadan bu bakım ve yenilik vaadinin değeri ne kadardır? ?”
Duyuru
Şu anda yazılım üreticisinin yeni eleştiriye nasıl tepki vereceği ve endişeleri giderip gideremeyeceği belli değil. Her halükarda DSAG, S/4HANA genel veya özel buluta yönelik tüm yeniliklerin, aynı hizmet kapsamındaki şirket içi S/4HANA’ya sunulmasını şiddetle şart koşuyor. Ne de olsa DSAG ve SAP, buluttaki şirket içi kullanıcılara yönelik çözümleri sergilemek ve aynı zamanda yatırımları korumak için birbirleriyle konuşuyor. Jens Hungershausen, “SAP’tan önce bulut stratejisini anlayabiliriz. Ancak bizim bakış açımızdan bulut tek başına bir seçenek değil” dedi.
(jvo)
Haberin Sonu
Duyuru
Premium süreçler yalnızca bulut müşterileri için mi?
Son üç aylık bilanço konferansında SAP başkanı Christian Klein, en büyük yeniliklerin – sözde “premium” süreçler – yalnızca bulutta sunulması gerektiğini duyurdu. Bunlara yalnızca DSAG’ın GROW-with-SAP veya RISE-with-SAP sözleşmeleri aracılığıyla S/4HANA Cloud, Public Edition veya SAP S/4HANA Cloud, Private Edition kullanılırken erişilebilir olmalıdır. Somut olarak bu, şirket içi müşterilerin, müşteriye dönük hiper ölçekleyicilerin veya yönetilen hizmet sağlayıcıların hariç tutulduğu anlamına gelir. Yapay zeka tarafından desteklenen premium süreçler, CO₂ emisyonları izleme için “yeşil” defter (Green Ledger) ve SAP PaaS BTP (İş Teknolojisi Platformu) ortamının ana uzantıları, bu nedenle, RISE dışında SAP paketleri ile barındırılan bir hiper ölçekleyici uygulaması için uygun olmayacaktır. şirket içi kurumsal yazılım dağıtımları için hala kullanılabilir.
DSAG (Almanca konuşan SAP kullanıcı grubu) için Klein’ın finansal analistlere ürün stratejisiyle ilgili açıklamaları, önceki ifadelerden 180 derecelik bir dönüşü temsil ediyor: “SAP daha önce iyileştirmeleri bulut tabanlı hizmetler sunmakla sınırlamak istemediğini belirtmişti. Açıklama büyük bir darbe. Bu bir paradigma değişikliği anlamına geliyor, “DSAG patronu Jens Hungershausen, SAP başkanını ağır bir şekilde eleştirdi. Geçmişte kullanıcı temsilcileri, yazılım üreticisini şirket içi müşterilere yeterince ilgi göstermediği ve bulut tabanlı yeniliklere ve tekliflere çok fazla odaklandığı konusunda defalarca uyardı. DSAG’ın SAP uzmanları, bulut münhasırlığı için herhangi bir teknolojik neden bulamadığından, ev ve bahçe sağlayıcılarında iki sınıflı bir toplum olduğu izlenimi edinildi.
Teknik olarak, özel bulut ve şirket içi sürüm neredeyse aynıdır
DSAG temsilcilerinin açıkladığı gibi, RISE with SAP ve Grow with SAP, temelde S/4HANA Private Cloud veya S/4HANA Public Cloud içeren iki ticari pakettir. Ancak, özel buluttaki kurumsal yazılım, nihayetinde farklı bir işletim ve lisanslama modeli tarafından sağlanan şirket içi bir teknolojidir. DSAG’ın bakış açısına göre bu, yeniliklerin neden yerel müşterilere de sunulmaması gerektiği sorusunu gündeme getiriyor.
Kullanıcı temsilcileri, potansiyel açısından genel bulutun önceliğini hala anlayabilir, ancak yapay zeka veya Green Ledger gibi büyük yeniliklerle münhasırlığını anlayamaz. Onlar için bu, Walldorfer’ın tesis içi harcamalar pahasına bulut lehine verdiği tamamen girişimci bir kararı temsil ediyor. SAP, müşterilere yapılan yatırımlardan ödün vermeden buluta ve yeni nesil ERP’ye sorunsuz geçiş için net geliştirme yollarını aynı anda göstermezse güven oluşturur,” diye uyarıyor Hungershausen.
Yönetim kurulundaki meslektaşı Sebastian Westphal, “Orijinal bakımın 2040’a kadar uzatılacağı duyurusu ile SAP, S/4HANA için yenilikler sunma ve böylece müşterilere istikrar sözü verme sözü verdi” diye ekliyor. Ve yine: “Müşterinin bakış açısına göre, şimdi şu soru ortaya çıkıyor: Sistem sürekli olarak yeniliklerle beslenmiyorsa ve böylece şirketin ihtiyaçlarının ötesinde geliştirilmiyorsa, belirtilen alanlar olmadan bu bakım ve yenilik vaadinin değeri ne kadardır? ?”
Duyuru
Şu anda yazılım üreticisinin yeni eleştiriye nasıl tepki vereceği ve endişeleri giderip gideremeyeceği belli değil. Her halükarda DSAG, S/4HANA genel veya özel buluta yönelik tüm yeniliklerin, aynı hizmet kapsamındaki şirket içi S/4HANA’ya sunulmasını şiddetle şart koşuyor. Ne de olsa DSAG ve SAP, buluttaki şirket içi kullanıcılara yönelik çözümleri sergilemek ve aynı zamanda yatırımları korumak için birbirleriyle konuşuyor. Jens Hungershausen, “SAP’tan önce bulut stratejisini anlayabiliriz. Ancak bizim bakış açımızdan bulut tek başına bir seçenek değil” dedi.
(jvo)
Haberin Sonu