semaver
New member
Romanya’nın başşehri Bükreş’te düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda ter döken 17 yaşındaki Esmanur Çakmak, uğraş ettiği 18 yaş altı bayanlar 60 kg kategorisinde her iki bilekte de şampiyon olarak yurda altın madalyayla döndü. Tıpkı turnuvada gayret eden 20 yaşındaki Beyzanur Çelik ise 21 yaş altı genç bayanlar kategorisinde ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Dünya Bilek Güreşi Federasyonu’nun 24 Kasım – 3 Aralık tarihleri içinde organize ettiği turnuvada ay-yıldızlı bayrağı göndere çeken genç atletler, yaşadıkları gurur dolu o anlardan bahsederek geride bıraktıkları turnuva serüvenleri hakkında samimi açıklamalarda bulundular.
Esmanur Çakmak: “İstiklal Marşımızı okuttuğum ve tüm dünyaya duyurduğum için fazlaca mutluyum”
Turnuvaya altın madalya kazanmak için gittiğini belirten Esmanur Çakmak, “Altın madalya kazandığım için epey gururlandım. İstiklal Marşımızı okuttuğum ve tüm dünyaya duyurduğum için fazlaca memnunum. Turnuva sürecinde çok heyecanlıydım. Biz turnuvaya çok motive bir biçimde gittik. Final maçında, Hüseyin hocamın verdiği direktiflerle elimizden geleni yaptık ve altın madalyayı aldık. Altın madalyayı kazanmak hedeflerim içindeydı. Katiyetle tüm amacım bu istikametteydi. Çalışmalara 20 Ocak 2020’de başladım. Ondan beri çalışmalarım azimle devam etti. Çok tertipli bir biçimde çalıştık. İdmanlarım ağır geçiyordu. Çok yorgun oluyordum ancak hiç bir vakit çalışmayı bırakmadım. Haftada 6 gün çalışmaya geliyorduk, onun dışında de dinlenme idmanlarımız oluyordu. Güç geçiyordu ama pes etmedik. Pandemiden dolayı geçen sene katılamadık, ertelenmişti. Diyet yapmak fazlaca zorlamıştı. Daima tertipli beslenmeye çalışıyorduk. Yaklaşık 1 buçuk senede hazırlandım. Daima çalıştım” tabirlerini kullandı.
“Türk bayrağımızı dalgalandırmak istedim”
Dünya şampiyonu olmak için epey çalıştıklarını kaydeden Çakmak, “Pandemi sürecinde konutta bedenimin sıcak kalması için lastik antrenmanlarıma devam ettim. Yalnızca bilek idmanı çalıştım. Öbür idmanlarımı çalışabileceğim bir yer yoktu. Kız atletlerimiz epeyce azdı ben de erkeklerle idman yapıyordum. Bu durumun altın madalya kazanmamda tesiri olduğunu düşünüyorum. Kolumu da yıprattığımı düşünüyorum bir yandan da. Türk bayrağımızı dalgalandırmak istedim. Altın madalyayı da bu sebepten kazanmak istedim. Dünya şampiyonu olmak için çalıştık ve emeklerimizin karşılığını da aldık. Bundan daha sonraki gayem büyüklerde dünya şampiyonu olmak. Beni örnek alacaklara tavsiyem; çalışmayı hiç bir vakit bırakmasınlar. Bıkmadan çalışmaya, idmanlara devam etsinler. Devamlılık olmadan muvaffakiyet olmuyor” halinde konuştu.
Beyzanur Çelik: “Sporcu kimliğinizi yaşattığınız vakit orda hissettirdiğiniz vakit aslına bakarsan sonuçları geliyor”
Gümüş madalya kazanan Beyzanur Çelik ise turnuvada etkileyici ögelerin epey fazla olduğunu tabir ederek, “Bu süreçte fazlaca fazla zorluk çektik. Bu yollara gelirken hakikaten bir sportmen olarak epeyce uğraş verdik ama sonunda hoş bir sonuç elde ettiğimizi düşünüyorum. Türkiye’yi hoş bir biçimde temsil ettiğimizi düşünüyorum. Orda müsabakada fazlaca fazla etkileyici ögeler oluyor, epeyce fazla değişik hisler içerisinde bulunuyoruz lakin bunların hepsinde bir biçimde hallediyorsunuz. Sportmen kimliğinizi yaşattığınız vakit orda hissettirdiğiniz vakit aslına bakarsanız sonuçları geliyor. Maçlar hoş bir biçimde ilerledi. İkinci oldum. Çok değişik hissettim. Hem bekliyordum hem beklemiyordum. kimi vakit kaybedeceğimi düşündüğüm anlar olmuştu. O an daha sonrasında müsabakada kürsüye çıktığım vakit hayli heyecanlandım. Çok gururlandım” dedi.
“Hedefim, dünya şampiyonu olmak”
Sporun ömrüne olumlu katkıları olduğunu söyleyen Çelik, “Hedefim, dünya şampiyonu olmak, hem de antrenörümüzle konuştuğumuzda ‘artık maksadın büyüklerde de şampiyon olmak’ dedi. Büyüklerde şampiyon olmayı daha hayli istiyorum. Sporun hayatıma epey hoş getirileri oldu. Yurt dışına çıkma fırsatım oldu. Daha farklı kültürleri görme bahtım oldu. Bu gurur ve his farklı. Ülkeyi temsil edip oralarda bayrağı dalgalandırmak, İstiklal Marşını söyletmek değişik bir his. Sporda istikrar fazlaca kıymetli bir spora başladığınız vakit istikrarınızı devam ettirirseniz süreklilik gelir. Başarılı biçimde çalışırsanız bu sonuçları elde ediyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Hüseyin Tuncel: “Türkün gücünü tüm dünyaya gösterdiler”
Çakmak ve Çelik’in antrenörü olan Hüseyin Tuncel ise atletlerinin muvaffakiyetinden dolayı gururlandığını belirterek şunları dedi:
“Onların başarısı beni inanılmaz biçimde gururlandırdı. Bu başarıyı aslına bakarsan daima birlikte gururla yaşadık. Tabi ki bütün sporların muhakkak zorlukları var. Bilek güreşinde de idmanlarımız çok ağır ve epeyce sert geçiyor. Bu idmanlara kendileri geliştirdiler ve bunun mükafatını da şampiyon olarak aldılar. Bu atletler birinci sefer bu biçimde bir yarışa katıldılar. aslına bakarsan ben de yarıştan evvel onlara dünyadaki en düzgün atlet olduklarını söylemiş oldum. Onlar da bunu ispatladılar. Türkün gücünü tüm dünyaya gösterdiler. Ben yıllardır ulusal grup antrenörüyüm. Bu uzun mühlet içerisinde ülkemize sayısız şampiyon sportmenler yetiştirdim. Ülkemizdeki sportmen potansiyeli inanılmaz derecede uygun. Bunun da niçini Federasyon Liderimiz Niyazi Kurt’un nazaranve gelişinden beri artan sportmen sayıdır. Bunu bugünlere getiren pahalı liderimize ve idare takımımıza teşekkür ediyorum.”
İHA
Okumaya devam et...
Esmanur Çakmak: “İstiklal Marşımızı okuttuğum ve tüm dünyaya duyurduğum için fazlaca mutluyum”
Turnuvaya altın madalya kazanmak için gittiğini belirten Esmanur Çakmak, “Altın madalya kazandığım için epey gururlandım. İstiklal Marşımızı okuttuğum ve tüm dünyaya duyurduğum için fazlaca memnunum. Turnuva sürecinde çok heyecanlıydım. Biz turnuvaya çok motive bir biçimde gittik. Final maçında, Hüseyin hocamın verdiği direktiflerle elimizden geleni yaptık ve altın madalyayı aldık. Altın madalyayı kazanmak hedeflerim içindeydı. Katiyetle tüm amacım bu istikametteydi. Çalışmalara 20 Ocak 2020’de başladım. Ondan beri çalışmalarım azimle devam etti. Çok tertipli bir biçimde çalıştık. İdmanlarım ağır geçiyordu. Çok yorgun oluyordum ancak hiç bir vakit çalışmayı bırakmadım. Haftada 6 gün çalışmaya geliyorduk, onun dışında de dinlenme idmanlarımız oluyordu. Güç geçiyordu ama pes etmedik. Pandemiden dolayı geçen sene katılamadık, ertelenmişti. Diyet yapmak fazlaca zorlamıştı. Daima tertipli beslenmeye çalışıyorduk. Yaklaşık 1 buçuk senede hazırlandım. Daima çalıştım” tabirlerini kullandı.
“Türk bayrağımızı dalgalandırmak istedim”
Dünya şampiyonu olmak için epey çalıştıklarını kaydeden Çakmak, “Pandemi sürecinde konutta bedenimin sıcak kalması için lastik antrenmanlarıma devam ettim. Yalnızca bilek idmanı çalıştım. Öbür idmanlarımı çalışabileceğim bir yer yoktu. Kız atletlerimiz epeyce azdı ben de erkeklerle idman yapıyordum. Bu durumun altın madalya kazanmamda tesiri olduğunu düşünüyorum. Kolumu da yıprattığımı düşünüyorum bir yandan da. Türk bayrağımızı dalgalandırmak istedim. Altın madalyayı da bu sebepten kazanmak istedim. Dünya şampiyonu olmak için çalıştık ve emeklerimizin karşılığını da aldık. Bundan daha sonraki gayem büyüklerde dünya şampiyonu olmak. Beni örnek alacaklara tavsiyem; çalışmayı hiç bir vakit bırakmasınlar. Bıkmadan çalışmaya, idmanlara devam etsinler. Devamlılık olmadan muvaffakiyet olmuyor” halinde konuştu.
Beyzanur Çelik: “Sporcu kimliğinizi yaşattığınız vakit orda hissettirdiğiniz vakit aslına bakarsan sonuçları geliyor”
Gümüş madalya kazanan Beyzanur Çelik ise turnuvada etkileyici ögelerin epey fazla olduğunu tabir ederek, “Bu süreçte fazlaca fazla zorluk çektik. Bu yollara gelirken hakikaten bir sportmen olarak epeyce uğraş verdik ama sonunda hoş bir sonuç elde ettiğimizi düşünüyorum. Türkiye’yi hoş bir biçimde temsil ettiğimizi düşünüyorum. Orda müsabakada fazlaca fazla etkileyici ögeler oluyor, epeyce fazla değişik hisler içerisinde bulunuyoruz lakin bunların hepsinde bir biçimde hallediyorsunuz. Sportmen kimliğinizi yaşattığınız vakit orda hissettirdiğiniz vakit aslına bakarsanız sonuçları geliyor. Maçlar hoş bir biçimde ilerledi. İkinci oldum. Çok değişik hissettim. Hem bekliyordum hem beklemiyordum. kimi vakit kaybedeceğimi düşündüğüm anlar olmuştu. O an daha sonrasında müsabakada kürsüye çıktığım vakit hayli heyecanlandım. Çok gururlandım” dedi.
“Hedefim, dünya şampiyonu olmak”
Sporun ömrüne olumlu katkıları olduğunu söyleyen Çelik, “Hedefim, dünya şampiyonu olmak, hem de antrenörümüzle konuştuğumuzda ‘artık maksadın büyüklerde de şampiyon olmak’ dedi. Büyüklerde şampiyon olmayı daha hayli istiyorum. Sporun hayatıma epey hoş getirileri oldu. Yurt dışına çıkma fırsatım oldu. Daha farklı kültürleri görme bahtım oldu. Bu gurur ve his farklı. Ülkeyi temsil edip oralarda bayrağı dalgalandırmak, İstiklal Marşını söyletmek değişik bir his. Sporda istikrar fazlaca kıymetli bir spora başladığınız vakit istikrarınızı devam ettirirseniz süreklilik gelir. Başarılı biçimde çalışırsanız bu sonuçları elde ediyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Hüseyin Tuncel: “Türkün gücünü tüm dünyaya gösterdiler”
Çakmak ve Çelik’in antrenörü olan Hüseyin Tuncel ise atletlerinin muvaffakiyetinden dolayı gururlandığını belirterek şunları dedi:
“Onların başarısı beni inanılmaz biçimde gururlandırdı. Bu başarıyı aslına bakarsan daima birlikte gururla yaşadık. Tabi ki bütün sporların muhakkak zorlukları var. Bilek güreşinde de idmanlarımız çok ağır ve epeyce sert geçiyor. Bu idmanlara kendileri geliştirdiler ve bunun mükafatını da şampiyon olarak aldılar. Bu atletler birinci sefer bu biçimde bir yarışa katıldılar. aslına bakarsan ben de yarıştan evvel onlara dünyadaki en düzgün atlet olduklarını söylemiş oldum. Onlar da bunu ispatladılar. Türkün gücünü tüm dünyaya gösterdiler. Ben yıllardır ulusal grup antrenörüyüm. Bu uzun mühlet içerisinde ülkemize sayısız şampiyon sportmenler yetiştirdim. Ülkemizdeki sportmen potansiyeli inanılmaz derecede uygun. Bunun da niçini Federasyon Liderimiz Niyazi Kurt’un nazaranve gelişinden beri artan sportmen sayıdır. Bunu bugünlere getiren pahalı liderimize ve idare takımımıza teşekkür ediyorum.”
İHA
Okumaya devam et...