BKA yasası inceleniyor: Çok fazla veri mi toplanıyor?
Federal Anayasa Mahkemesi, terör ve organize suçlarla mücadelede güvenlik makamlarının yetkilerini daha yakından inceledi. Bazılarına göre bunlar etkilenenlerin temel haklarını ihlal ediyor. Baş Yargıç Stephan Harbarth, olayın devletin güvenlik yetkisi ile bireysel özgürlüklerin korunması arasındaki gerilimle ilgili olduğunu söyledi.
Duyuru
Vurgu, yasa koyucunun öncelikli olarak Federal Kriminal Polis Ofisi’ne (BKA) verdiği, örneğin veri toplamak ve bunları federal eyaletlerin polis yetkilileriyle paylaşmak ve ayrıca şüphelilerin irtibat kişilerini gizlice izlemek için verdiği olanaklar üzerindedir. Özgürlük Hakları Derneği (GFF), 2017 yılında değiştirilen BKA yasasına anayasa itirazında bulundu. Almanya Yüksek Mahkemesi’nin kararının birkaç aya kadar çıkması beklenmiyor. (Ref. 1 BvR 1160/19)
Davacı: Mahkumiyet yok ama sonuçları ciddi
Karlsruhe’den Avukat Bijan Moini, GFF adına polis veritabanlarına girilmesinin olası sonuçlarını vurguladı: Etkilenen kişiler bazen kamuoyunda damgalanıyor, randevuları kaçırıyor, polis tedbirleri daha sıkı hale geliyor ve onların işyerlerine yönelik sonuçları düşünülebilir. Çoğu zaman insanlar işledikleri suçlardan dolayı mahkum bile edilmiyorlar. Moini ayrıca, daha sık kontrol edilenlerin veritabanlarında daha sık yer aldığını, yabancı görünümlü kişileri kastettiğini söyledi.
GFF’nin bakış açısına göre veri saklama ve kullanma kuralları çok belirsiz ve geniş kapsamlıdır. Davacılar veri toplama ve depolamaya ilişkin belirli anayasal kurallar talep etmektedir. Bu açıdan bakıldığında anayasa temyizi yeni bir yol açmaktadır.
Faeser: Veri alışverişi nüfusun güvenliğine hizmet ediyor
Ancak Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser yasanın anayasaya uygun olduğunu savundu. Kolluk kuvvetlerinin etkili bir soruşturma yapabilmesi için gelişmeleri takip etmesi gerekmektedir. SPD’li siyasetçi, polisin çalışmaları bağlamında verilerin birbirine bağlanabilmesi gerektiğini söylüyor. BKA Yasası, verilerin gereksiz yere saklanmamasını sağlamak için Federal Veri Koruma Yasası da dahil olmak üzere çok sayıda kontrol mekanizması sağladığını açıkladı.
Bir tehlikenin önlenmesine yönelik bir sürecin sonuçlanması halinde, veri sahiplerine alınan tedbirler konusunda bilgi verilecek ve bunun mümkün olmaması halinde veriler derhal silinecektir. Bu, ceza davasının devam ettiği ve mahkemenin verileri doğrulayabildiği durumlarda geçerlidir. Bazen güvenilen kişilerin işin içinde olması nedeniyle ilgili kişiler tedbirler konusunda bilgilendirilememektedir. BKA’nın yalnızca kavramları silme eylem kılavuzu on bir sayfa uzunluğundadır.
Aynı zamanda BKA’ya danışmanlık ve denetim yetkisi veren Federal Veri Koruma Komiseri Ulrich Kelber, Federal Kriminal Polis Dairesi’nin “veri koruma konusunda olumlu bir anlayışa” sahip olduğunu söyledi. Ancak yorum sorunları ve hukuki belirsizlikler bulunmaktadır. Sorunun milyonlarca veri noktasını etkilediğini açıkladı. Yükselen trend.
Ona göre azami saklama süresi yoktur. Veriler, suça bağlı olarak altı hafta ile on iki ay arasında bir süre boyunca saklanacak. Ancak Kelber, çapraz sonuçlar olarak adlandırılan bir durumun söz konusu olması durumunda, örneğin bir telefon numarasının iki veri kümesinde görünmesi durumunda, bunun genişletilebileceğini açıkladı. Bu genellikle böyledir.
NSU cinayetlerinden dersler
Bakan Faeser’e göre polis yetkilileri arasındaki veri alışverişi her şeyden önce sağcı terör örgütü “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) olayından öğrenilen bir ders. Teröristlerin o dönemde olduğu gibi yıllarca fark edilmeden eylemlerde bulunamaması için yetkililerin veri alışverişi yapabilmesi gerekiyor.
Terörist saldırıları önlemek amacıyla, 2009’dan bu yana BKA’ya diğer şeylerin yanı sıra apartmanlara dinleme cihazı yerleştirme ve kameralarla onları gözetleme yetkisi verildi. Devlet, şüphelinin bilgisayarının sabit diskindeki verileri çalan, özel olarak geliştirilmiş bir yazılım olan Truva atlarını da kullanabilir.
O zamanki karara göre tüm bunlar prensipte temel haklarla bağdaşıyor. Bu, demokrasi ve temel haklar için terörle mücadelenin önemini kabul etmektedir. Ancak Mahkeme, yetkilere ilişkin spesifik anlayışın çeşitli açılardan yetersiz olduğunu değerlendirmiştir. Her şeyden önce özel hayatın çekirdek alanı bazen yeterince korunamıyor.
Bu nedenle BKA yasasının iyileştirilmesi gerekiyordu. Yeni versiyon Mayıs 2018’den bu yana yürürlükte. GFF, anayasa şikâyetinde bulunurken açıkladığı gibi, şu anda “henüz doldurulmamış bir anayasal boşluk”tan endişe ediyor.
(mki)
Haberin Sonu