Aykırı bir insan ne demek ?

Onur

New member
Aykırı Bir İnsan Ne Demek? Hepimiz Biraz Aykırıyız, Değil Mi?

Selam dostlar! Bugün biraz "aykırı" olalım, ne dersiniz? Belki de bu yazıyı okurken, kafanızda "Ay, ben tam bir aykırıyım!" diye geçiriyorsunuzdur. Ya da belki de "Benim çevremde aykırı bir tek kişi var: O da annem!" diye düşünüyorsunuzdur. Gerçekten, aykırı olmak deyince aklımıza ne gelir? Çılgınca bir yaşam tarzı mı? Herkesten farklı düşünmek mi? Yoksa "tam da bana göre" bir şeyler yapmak mı? Hadi, bu kavramı biraz eğlenceli bir şekilde keşfe çıkalım!

Aykırı Olmak Ne Demek?

Hadi önce basitçe şunu açıklayalım: Aykırı olmak, genel toplum normlarından ya da kabul görmüş olan davranışlardan sapmak demek. Ama dikkat edin, aykırı olmak her zaman kötü bir şey değil! Aykırı insanlar genellikle sıradanlıktan sıkılmış ve kendi yolunu bulmaya çalışan kişilerdir. Biraz farklı olmak, biraz sarsmak ve kesinlikle normalden daha renkli olmak isteyebilirler. Yani, bir bakıma "düz bir çizgide yürümek" yerine, biraz "dönemeçli" bir yol seçenlerdir aykırı insanlar.

Bir örnek vermek gerekirse: Picasso’yu hatırlayın. İyi ki o da “Hadi ben biraz daha farklı bakayım” demiş! Yoksa dünyamız 2D, düz ve sıkıcı olurdu. Tabii Picasso’nun aykırılığı o kadar uç bir noktadaydı ki, ondan sonraki herkesin resim çizerken kendini “ben de bir Picasso olabilir miyim?” diye sorgulaması gerekmiştir. Ama işte bazen aykırı olmak, sanatla, fikirle veya yaşam biçimiyle toplumun kalıplarını kırmaya yarar.

Aykırılık: Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı ve Kadınların Empatik Bakış Açıları

Aykırı olma meselesini biraz da cinsiyet perspektifinden bakalım, ne dersiniz? Erkekler, genellikle çözüm odaklı ve stratejik bir şekilde bu “aykırılık” meselesine yaklaşabilirler. Yani, şöyle düşünebiliriz: Bir erkek aykırı olmaya karar veriyorsa, “Nasıl aykırı olurum? Ne yapabilirim? Bu işin sonunda ne kazanırım?” diye düşünür. Aykırı olmak, onun için bir tür "strateji" olabilir. Bu bakış açısı, erkeklerin iş dünyasında, bilimde veya sporda kendilerine özgü yollar geliştirme isteğini de yansıtır.

Örnek: Steve Jobs! Evet, o ünlü Apple’ın kurucusu, bir nevi aykırıydı. “Mükemmel” diye bir şey yoktu onun gözünde, her zaman daha farklı, daha işlevsel ve daha sıradışı bir şey yaratmak istiyordu. Bu yüzden “düz” olmayı reddetmişti. Tabii, bu strateji bazen işleri karmaşık hale getirebilir, ama aykırı olmanın avantajı da buradadır: Sıradan yolu terk etmek, kendi izini bırakmaktır!

Kadınlar ise genellikle daha empatik ve toplumsal ilişkiler odaklı bir yaklaşım sergileyebilirler. Aykırı olmak, onların gözünde bazen bir “toplumsal fayda” yaratmak, insanları bir araya getirmek ve toplumsal normları dönüştürmek anlamına gelebilir. Yani, bir kadının aykırı olması, çoğu zaman toplumu bir adım daha ileriye taşıma amacı taşır. Toplumda fark yaratmak, daha adil ve eşit bir dünya kurmak için aykırı olurlar. Kadınlar için aykırılık, yalnızca bireysel bir özgürlük değil, bazen başkalarına da ilham veren bir yolculuktur.

Örnek: Malala Yousafzai. Pakistan’da eğitim hakkı için savaşan ve “kız çocuklarının okuma yazma hakkı” konusunda sesini duyuran Malala, toplumun beklentilerine aykırı olarak, devrimsel bir adım atmış ve dünyanın dört bir yanına ilham olmuştur.

Aykırı Olmanın Faydaları ve Zorlukları

Aykırı olmak bazı kişiler için gerçekten cazip olabilir. Çünkü sıradanlıktan sıkılmış insan, farklı düşünmek, farklı yaşamak ister. Ama tabii ki bu, kolay bir yolculuk değildir. Aykırı olmak, bazen toplumsal baskıları göğüslemek anlamına gelir. Bu, “Ne yapıyorsun sen? Herkes bunu yapıyor, sen neden farklısın?” gibi sorulara maruz kalmayı göze almak demektir. Ancak, aykırı olmanın büyük faydaları da vardır. Çünkü bazen insanlar, toplumun kalıplarını kırarak yeni bir yol açarlar.

Aykırı olmak, “kendi olma” özgürlüğü getirir. Yani bir tür “özgürlük manifestosu” gibidir. Ancak, aynı zamanda insanı yalnızlaştırabilir de. Çünkü herkes, “farklı” olanı kolayca kabul etmeyebilir. Yine de, bazen yalnızlık, insanın gerçekten kim olduğunu bulmasına yardımcı olabilir. Çünkü sonuçta, aykırı olmanın özü, aslında kişinin “kendi sesini” duyabilmesidir.

Aykırı Olmak İçin İlham Veren Aşk ve Mizah

Bazen aykırılık, mizah ile birleştiğinde en güzel şekilde ortaya çıkar. Aykırı olmak, mutlaka ciddi bir şey yapmak zorunda değildir. Kimi zaman, basit bir mizah bile toplumsal normları sorgulatabilir. Herkesin “şu anda ne yapıyor” sorusuna sürekli farklı cevaplar vermek, aykırılığın en eğlenceli şekillerinden biri olabilir.

İlginçtir, birçok ünlü komedyen ve sanatçı, “aykırı olmanın” gücünü mizah aracılığıyla keşfetmişlerdir. Bu kişilerin birçoğu, normlara karşı çıkarken güldürmeyi başarmış ve toplumsal sorunları eğlenceli bir dille gündeme getirmişlerdir. Mesela, George Carlin’in stand-up gösterileri, o dönemin toplumsal ve politik normlarını ciddi şekilde eleştirirken, aynı zamanda insanları güldürmeyi başarmıştır.

Sonuç: Aykırılık Sizin İçin Ne Anlama Geliyor?

Sonuç olarak, aykırı olmak her zaman topluma başkaldırmak ya da büyük bir devrim yaratmak anlamına gelmez. Bazen sadece kendi yolunuza gitmek, dünyayı bir adım daha farklı görmek olabilir. Kimi zaman aykırı olmak, cesaret ister. Bazen de yalnızlık getirebilir. Ama, en sonunda insan “farklı” olmakla gurur duyar. Belki de bu yüzden hepimiz birer aykırı olma potansiyeline sahibiz!

Peki, sizce aykırı olmanın size kattığı en büyük şey nedir? Toplumdan farklı olmak, özgürleşmek midir? Yoksa yalnızlaşmak mı? Yorumlarınızı bekliyorum!
 
Üst